EN İYİSİ TARIMSAL ÜRETİMİMİZİ CANAN KARATAY’A BIRAKALIM


Adı Canan Karatay. Kendisi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof.Dr. olarak biliniyor. Hem iç hastalıklarında hem de kardiyoloji konusunda uzmanlığı var. Televizyon ve gazeteler kendisini takdim ederken bunu kullanıyorlar. Televizyonlarda da sık sık diğer uzmanlığını, yani tarım uzmanlığını (!) konuşturuyor.

Tarımsal üretimde sebze ve meyve konularında kesin ve net açıklamalar yapıyor. Tarımsal uzmanlık (!) alanında şu cümleleri yine ortaya bırakıvermiş: “Patlıcanın, yeşil biberin, domatesin kışın sofrada yeri yok. Şimdiden ya kurutacaksınız ya pastörize edeceksiniz ya da turşu yapıp kullanacaksınız.”

Bunun üzerine çiftçileri düşünen Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Murat Hüdavendigar Günay yapılan açıklamaya tepki koydular. Ancak bu tepkiler çiftçilerin üzerine yapılan bu hücumları kesmeye yetmiyor. Ara ara yenileyip duruyorlar.

Şahsen bu tür açıklamaların çiftçilere zarar verdiğini düşünmeden yaptıklarına inanmıyorum. En tepkisiz açıklamalar tarım sektörü üzerine rahatlıkla yapılabiliyor. Ne de olsa çiftçiler sahipsiz. Cılız birkaç açıklama ile verilen tepkiler yerini bile bulmuyor.

Ziraat Odalarının binlerce üyesi var. Bu tür genel bir açıklama karşısında verilecek tepki, asılsız açıklamalarla şov yapılmasını önlemeli. Ayrıca Prof.Dr.Canan Karatay’ın açıklaması yayınlanırken tarım sektöründen görüş almak kimsenin aklına gelmiyor mu?

Hadi basının aklına gelmedi, tarımcılar neden susuyor? Görüş bildirenlere neden yazıyor, neden konuşuyor eleştirisi getirileceğine, bir tuğla da onlar koysunlar…

Evet, tarım sektörünün sorunları yok demiyorum. Tarım ilaçları kullanılmıyor demiyorum. Ancak sektörümüz yapılan bu olumsuz algıyı hak etmiyor. Yapılan bu tür açıklamalar biyolojik mücadele, organik tarım, iyi tarım uygulamaları kullanılarak yapılan üretimlere haksızlık değil mi? Sera alanlarımızda artık ruhsatlı ilaçlar kullanılıyor. Sektörün kat ettiği aşama görmezden mi gelinecek?

Canan Karatay kışın domates, biber, patlıcan veya ne isterse yemeyip yazın mı yiyecek? Sanıyor ki yazın yetişen bütün sebze ve meyveler organik! Kış sebzesi kışın yaz sebzesi yazın yenilecek mantığı güden bu tür kişilere, en azından Antalyalı çiftçiler gülüyorlar. Çiftçiye zarar ettiren açıklamalar ülkeye zarar ettirir.

Canan Karatay ve benzerlerinin yapmış oldukları bu açıklamaların kasıtlı ve bir amacının olduğunu düşünüyorum. Sürekli birkaç kişiden oluşan ekran yüzlerine açıklama yaptırmak rast gele olmamalı.

Canan Karatay basından okuduğumuza göre genç görünmesini doğal beslenmeye borçluymuş. Sanırsın Ayder yaylasında yaşıyor…

Tarım sektörünün elbette sorunları var. Bu sorunlara da çözümler üretilmek zorunda. Sorunların üstesinden gelmek çiftçilerin kazancına, çoluğunun çocuğunun rızkına zarar vererek yapılamaz, yapılmamalı.

Tarım ilacı üreten dev firmalara hiç ses eden yok. Üreticinin maliyetini arttıran bazı ilaçlar bilinçli olarak yok satıyor, sonra da fiyatı artıyor dedik. İnceleyen yok.

Çiftçilerimizin yaş otalaması artıyor. Gençler üretimden çekiliyor. Bu sorunlara çözüm bulmamız gerekirken, hepten kösteklemeye devam edeceksek, hiç kuşkusuz yol ithal ürünlere çıkar. Hazır sınırsız ithalat sesleri de gelmeye başlamışken Canan Karataygiller ve onların seslerini çoğaltanlar amacına ulaşmış olurlar.

Sanmayın ki ithal sebzeler gelince organik domates, patlıcan, biber yiyeceğiz. Kontrolü bizde olmayanları yemek yerine tarımımıza sahip çıkalım…

Loading

Previous AKADEMİK ÇALIŞMALAR RAFLARDA DURMAYA DEVAM MI EDECEK?
Next BAHÇE BİTKİLERİ ÖĞRENCİLERİ SEBZELERİ KENDİLERİ ÜRETİYORLAR