Birlikte Başaracağız


Türkiye’miz 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerin ardından hala enkaz altından canlar kurtarmaya çalışıyor. Hala mucize kurtuluşlara şahit oluyoruz. Daha da fazla canımızın kurtulmasını diliyoruz.

Enkaz altından canlar kurtarılmaya çalışılırken depremzede kardeşlerimizin yaraları da sarılmaya çalışılıyor.

15 Şubat gecesi itibariyle 35 binin üzerinde can kaybımız var. Bu Cumhuriyet tarihinin en fazla can kaybı demek.

Evet, yaşanan bu deprem felaketleri “asrın felaketi” olarak nitelendiriliyor. Çok da doğru olarak nitelendiriliyor.

İspanyol bilim adamlarından İngiliz bilim adamlarına, Alman bilim adamlarından Japon bilim adamlarına, Amerikalılardan Kanadalılara kadar ortak kanaat, Dünya üzerinde yaşanan en büyük deprem felaketleri.

Daha bugün bir Japon bilim adamı ortaya çıkan yarıkları daha önce hiçbir yerde görmediğini, şahit olmadığını ifade ediyor. Bu da aslında depremin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin topraklarının yaklaşık 6 m kaydığından bahsediliyor.

Yaşanan bu deprem felaketinden sonra millet olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Türkiyemizin dört bir yanından toplanan yardımlar deprem bölgelerine akıtılıyor.

Bu da Millet olarak ne kadar yardımsever olduğumuzu gösteriyor. Bu duygunun hiç kaybolmadan yaşaması gerekiyor. Güçlü Türkiye’yi ancak bu duygularla ayakta tutabiliriz.

Yaşadığımız bu deprem felaketlerinde kusurlar yok mu? Var.

İnşaatlar çürük mü? Evet. TOKİ’nin yaptığı binaların camları kırılmamış. Denetim sorunu dibine kadar var.

Depremin ilk günlerinde ihmaller, eksiklikler, düzensizlikler yaşandı. Depremler, her ne kadar daha önce yaşanan depremlerden çok daha büyükse de yetkililer de eksiklikleri kabul ediyorlar.

Toplanan yardımlarda, yardımlaşma da suistimallerimiz yok mu? Var olduğunu görüyoruz.

Bunları konuşmanın zamanı enkaz kaldırıldıktan sonra. Şimdi yapıcı olmak gerekiyor.

Bunu başarabilmenin yolu, birlik ve beraberlik içinde dimdik ayakta durmaktır. Dimdik ayakta durabilmek için birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Felaketlerde yardımlaşacağız.

Ülkemiz kritik bir seçime hazırlanıyor. Taraflar birbirlerine karşı eteklerinde çok fazla taş biriktirmiş durumda. Ancak bunları atmanın zamanı bu zaman değil. Büyük bir acı içerisindeyiz.

Yaşanan bu felaket küçümsenecek bir felaket değil. Kim olursa olsun, hiç kimse bu deprem felaketini siyaset üstü görmüyorum deme lüksüne sahip değil. Türkiyenin yaşadığı felaketleri siyaset üstü görmeyeni ben de görmüyorum.

Yaşanan bu zor dönemde Türkiye’nin yanında olmayanın yanında da olmayacağım.

Öncelikle enkazı kaldıracağız. Yaralıların yaralarını hep birlikte saracağız.

Türkiye zaten etrafında yaşanan olaylardan dolayı ekonomik olarak zor durumdaydı. Bu zorluğun üzerine bir de deprem felaketi eklendi. Yardımlaşmak çok önemli. Bugün Mardinli bir emekli birisi ile tanıştım. Ülkemizin yanında olmalıyız, gerekirse emekli maaşımı veririm diyor.

Yunanistan’ı yanı başımızda kışkırtıyorlar.

Rusya-Ukrayna savaşı yeni bir boyuta girmek üzere.

Azerbaycan-Ermenistan gerginliği ortada.

İran’ın ne olacağı belli de belirsiz.

Suriye’de işler karışık.

Bu durumda depremi fırsat bilmeyeceğiz. Öncelikle bu felaketin içerisinden Türkiye’yi nasıl kurtarabiliriz, ben buna bakarım. Bunun derdine düşerim.

Siyaset mi, seçim mi, onlar sonraki işler.

Devlet ne demek, Irak’a, İran’a, Suriye’ye, Libya’ya bakarak görebiliriz.

Zor süreci hep birlikte aşacağız. Birlikte başaracağız.

Loading

Previous Türkiye’nin İhracatına Batı Akdeniz’den Önemli Katkı
Next TRT Radyo 1'e Bekleriz. Yayla Seracılığında Sebze Yetiştiriciliği