Kovid salgını nedeniyle Mart ayından bu yana adeta diken üstünde yaşıyoruz. Virüs bulaşmasından nasıl korunuruz diye çabalıyoruz. Okullar ve üniversiteler uzaktan eğitime geçtiler. Ardı ardına önlemler alınıyor.
Salgın Türkiye’yi de etkisi altına alınca, kronik rahatsızlığı olanlar ile 65 yaş üstündeki vatandaşlarımız idari izinli sayıldılar. Bunların dışında kalan kamu personellerine ise (bazı kurumlarımız hariç) esnek çalışma imkanı sağlandı. Bu esnek çalışma kapsamında, iş ve işlemlerin aksamaması için dönüşümlü çalışma ile evden çalışma olanağı sunuldu.
Salgın kontrol altına alındıktan sonra yaz mevsimi başında ise yavaş yavaş normalleşmeye geçildi. Aslında buna yeni normal denildi. Normalleşme sağlanmaya çalışılsa da bazı kurumlarda çalışan kronik rahatsızlığı olanlar ile 60 yaş üzerindekiler yönetici konumunda çalışanlar hariç, yine esnek çalışmaya devam ettiler.
Yeni normali yaşamak yerine, genci-yaşlısı bazı insanlarımız Kovid salgını yokmuş gibi davranınca, salgın bu sefer ülkemizi birincisinden daha fazla etkisi altına aldı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı tarafından yeni bir genelge yayınlandı. Genelgede yer alan bazı ifadeleri aşağıya taşıyorum:
-Genelge kapsamında esnek çalışma yöntemlerinden faydalanan çalışanlar ile idari izinli sayılanlar bu sürede istihdamlarına esas görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılacak.
-Uzaktan veya dönüşümlü çalışanlar ile görev yerinde çalışanlar hizmetin yürütülmesi sorumluluğu açısından eşit olacak. Uzaktan veya dönüşümlü çalışanlar ile idari izinli sayılanların mali, sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük hakları saklı olacak.
-İdari izinliler, uzaktan veya dönüşümlü çalışanlar amirlerinin izni dışında görev mahallerinden ayrılamayacak ve hizmetine ihtiyaç duyulanlar çağrıldıkları anda görevlerine dönmek zorunda olacaklar.
Genelgede yer alan bu ifadeler çalışanların sağlığına verilen önemi ortaya koyuyor. Kovid karşısında en fazla etkilenecek olanlara kolaylıklar sağlanıyor. Bundan daha fazla ne yapılabilir?
Hiçbir kamu kurumunun kapatılması mümkün değil. Özel sektör temsilcilerinin kepenk kapatması düşünülemez. Ekonomiyi düşünmemiz gerekiyor. Hiçbir ülke de böyle bir şey yapamaz, yapmadılar da.
Peki, alınan bunca önleme karşı bizler ne yapıyoruz?
Maske-mesafe-hijyen önlemlerine yeterince uymuyoruz. Uymuyoruz ki artık maske zorunlu hale getirildi.
İdari izinli sayılanların bir kısmı bunu işten kaçmak için mi kullanıyor, yoksa sağlık riskinden dolayı mı? Kendi özel işleriyle ilgilenmek için idari izinli olabilmek için uğraşanlar olduğunu biliyoruz.
60 yaş üzerinde olup idari izinli sayılanların iş yerlerine gitmeyip, alış-veriş merkezlerinde dolaştıklarına şahit oldum desem yalan yazmış olmam. Tertemiz kendi özel ofisinde çalışmak ve devleti için üretmek yerine, idari izini tatil niyetine kullanmak samimiyet değildir.
Kronik rahatsızlığı nedeniyle iş yerine gitmeyip ve hatta amiri olduğu iş yerine gitmeyip yüzlerce öğrencinin girdiği sınavda bir miktar para kazanacağım diye görev almak nasıl bir samimiyet? Halbuki gitmediği iş yerinden Genelge’de belirtildiği gibi bütün haklarını alıyor.
Esnek çalışma kapsamında dönüşümlü veya evinden çalışması gerekenler, iş yerlerine gitmedikleri zaman dilimlerinde, kalabalıklardan uzak şekilde evlerinde olmaları gerekiyor. Esnek çalışma imkanı ile çarşı-pazar dolaşmak veya kendi çapımızda tatil yapmak kastedilmiyor.
Alınan önlemler, kalabalıkların azaltılması ve dolayısıyla virüsün yayılımının azaltılması için. Yani, insanlarımızın daha sorumlu olması gerekiyor.
Bu yazı ile herkesi zan altında bırakmak istemiyorum. Kurallara ve önlemlere uyanları tenzih ediyorum. Gün geçtikçe tedbirlere uyanların sayısı artıyor. Ancak virüsün yayılımından uymayanların da fazla olduğu anlaşılıyor.
Lütfen maske-mesafe-hijyen…
