KRONİK RAHATSIZLIK BAHANE Mİ?


Dünya genelinde yaşanan Kovid salgınına bağlı pandemi süreci ülkemizi de olanca hızıyla etkilemeye devam ediyor. Mart ayından sonra alınan sert önlemlerle kontrol altında tutulan süreç, yaz aylarından sonra kontrollü normalleşmeyle devam etti.

Yaz aylarında daha düşük seyredeceğini düşündüğümüz hasta sayısı, günden güne artmaya devam etti. Devletimizin ilgili birimleri kontrollü yaşamayla hayatın devamının yanında oldular. Ancak hep maske-mesafe-hijyen konusunda uyarıda bulundular.

Kamu kurumlarımızda esnek çalışma saatleri düzenlenmesini sağladılar. Kronik rahatsızlığı olanlara kolaylık getirdiler. Meslek odalarında, özel şirketlerde esnek çalışmaya yönelik düzenlemeler yapılmasını teşvik ettiler.

Buna rağmen hasta sayımız hızla artmaya devam etti.

Sonbahar mevsimiyle birlikte sıcaklıklar düşmeye başladı. Kapalı mekanlarda geçirilen süreler arttı. Normal grip ve soğuk algınlığı vakalarıyla beraber sorun yaşayan insanlarımız hastanelere akın etiler.

Artan hasta sayılarına rağmen, Yaz aylarından süre gelen pandemi süreci kurallarının devam edemeyeceğini biliyorduk. Ve nihayet Kış aylarına yeni kurallarla girmek zorundayız.

Toplanan Bilim Kurulu’nun önerisiyle Cumhurbaşkanımız yeni kısıtlamaları açıkladı. Eğitim-Öğretim yine etkilenenlerin en başında geliyor.

-Kısmen yüz yüze sürdürülen eğitim tamamen uzaktan oldu.

-Hafta sonları saat 10.00-20.00 haricinde kalan zaman diliminde sokağa çıkma yasağı var.

-60 yaş üzerine uygulanan sokağa çıkma yasağı bundan sonra 20 yaş altına da getirildi.

-Alış veriş merkezleri, restoranlar, berberler ve kuaförler gibi iş yerleri artık saat 10.00-20.00 arasında açılabilecek.

-Seyircili maçlara ne zaman geçeriz diye beklerken, bütün maçlar seyircisiz oynanacak.

-Halı sahalar açılmayacak.

Türkiyemiz önemli turizm geliri olan bir ülke. Turizme bağlı sektörler için belirli rahatlıklar getirildi. Yurt dışından gelen turistlerde Kovid bulaşmaları görülüyor. Ancak bunu TV kanallarından dillendirerek, salgını buraya bağlamaya çalışmak haksızlık değil mi? Ülkenin ekonomi çarkları dönsün diye alınan önlemlere saldırmak siyasi muhalifliktir.

Yeniden sert önlemler alınmasının sebebi kim, kimler? Neden sert önlemlere başvurmak zorunda kalıyoruz?

Bunların sebebi biziz. Biz kurallara uymadık. Biz maskeyi takmadık, biz hijyene uymadık. Sosyal mesafe denilen aramızdaki mesafeyi bizler yeterince ayarlayamadık.

Fırınlar da onca uyarıya rağmen bizler dip dibe bulunduk. Restoranlarda her şey normalmiş gibi yiyen içen ve buna izin verenler bizler değil miyiz?

Gezi yollarında üst üste maske takmadan dolaşanlar kimlerin çocukları?

İkazlara rağmen nişan, düğün ve benzeri merasimlerde maske-mesafe-hijyene uyduk mu?

Esnek çalışma sağlanan memurlar evden mi çalıştı, yoksa tatil niyetine keyif mi yaptılar?

Devletimiz 60 yaş üzerinde olan çalışanları ve kronik rahatsızlık belgesini çalıştıkları idarelere teslim edenleri idari izinli kabul etti. Peki bu kişiler kalabalık mekanlara gitmediler mi? Şahsen hem kronik rahatsızlığı olanların hem de idari izinli sayılanların AVM’lere gittiklerine şahit oldum.

Bunları yapanlar Arap ya da Rus turistler mi?

Evet, Kovid bütün dünyayı etkiledi ve her yerde önlem alınıyor. Ancak beni ülkem ve insanlarımız ilgilendiriyor.

Kendimizi neden düşünmüyoruz? Türkiyemizi neden düşünmüyoruz?

Para kazanamayan esnafımız bizim insanlarımız. Ülkemizin ekonomik kaybı hepimizi etkileyecek.

Eğitim-Öğretimden uzaklaşan bizim çocuklarımız. Pandemiden etkilenen bu nesillerin yaşadığı olumsuzlukların etkisini yıllar sonra görebileceğiz.

Gelin kendimizi sorgulayalım. Sağlık adına bize verilen hakları suiistimal etmeyelim.

Loading

Previous KIRSAL KESİMLERDE DE KONTROLÜ ARTTIRALIM
Next ORGANİK TARIMIN RAKAMSAL DEĞERLENDİRMESİ