Öğretim Üyesi Eksik Olan Birimlere Çözüm


Ülkemizde bazı üniversitelerde öğretim elemanı eksiklikleri devam ederken bazı üniversitelerde de fazlalıklar bulunmaktadır. Eksilikleri görmek ve tanımlamak daha kolaydır. Öğretim üyesi fazla olan birimlerdeki kişiler fazlalık ifadesinden lütfen alınmasınlar.

Yetişmiş bilim adamı sayımız ne kadar fazla olursa Türkiyemizin gelişmesine katkısı da o denli fazla olacaktır. Beklenen durum bu. Böyle mi, yetkililerimizce irdelenmesini dilerim.

Öğretim elemanı eksiği bulunan birimlerimizin sorunlarının da bir an önce giderilmesi gerekiyor. Hem öğrencilerimizin daha iyi yetiştirilebilmesi, hem de ilgili bilim alanlarındaki yeniliklerin arttırılması amacıyla bu çok önemlidir.

Peki, eksiklikler nasıl giderilecek?

Bu konuda YÖK’ün gerekli önlemleri alması gerekiyor. Bildiğim kadarıyla yüksek lisans ve doktora mezunu kişi sayısının arttırılması Türkiye’nin stratejik hedefleri arasında yer alıyor. Bu hedeflere ulaşma konusunda yeterli öğretim üyesine sahip birimlere çok iş düşüyor. Bu açıdan da üniversitelerin yakından incelenmesi gerekir.

Bazı meslek dallarında yeterli sayıda yetişmiş öğretim görevlisi bulunamadığından, belirli süre tecrübeye sahip kişilere bazı istisnalar sağlanıyor ve öğretim görevlisi olarak atanabiliyorlar. Bu eksikliklerin gidermek çok sayıda üniversiteye sahip ülkemiz için zor olmayacağını düşünüyorum.

Ülkemizin doğu illerinde bazı üniversitelerimizin bazı birimlerinde de öğretim üyesinde eksiklikler var. Iğdır Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi ve diğerleri diye bunları sıralayabiliriz. Ziraat Fakültelerinin bazı birimleri eksikliği olanlar arasında.

Aslında yeterli sayıda olmasa da ÖYP kadrolarını bu amaç için kullanabiliriz. ÖYP, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı demektir. YÖK tarafından geliştirilen bu programın amacı öğretim üyesi yetiştirmektir.

Yüksek Lisans ve Doktora eğitimleri tamamlandıktan sonra öğretim üyesi olunmaktadır. Süreç Araştırma Görevlisi kadrosu ile başlamaktadır. Yani öğretim üyesi olana kadar kadroları vardır. Kadrosuz lisansüstü eğitim sürdürülmemektedir. Bu da büyük bir avantajdır.

ÖYP kadrolarının bazıları yeni kurulmuş, yeterli öğretim üyesi bulunmayan üniversitelere tahsis edilmiştir. Buralara atanan gençlerimiz daha büyük üniversitelerde lisansüstü eğitimlerini tamamlayıp kadrolarının bulunduğu üniversitelere dönmektedir.

Bazı kadrolar ise batı bölgelerinde bulunan, yani yeterli öğretim üyesi bulunan birimlere verilmiştir. Bu durumda bulunanlar lisansüstü eğitimlerini tamamladıktan sonra, bulundukları yerde öğretim üyesine yükselmişlerdir.

Bazıları da kadro şansı bulmadıklarından uzun süredir beklemektedir. YÖK ihtiyacı bulunan üniversitelere bu kişilerin atamasını sağlayabilir. Hem kadro bekleyişleri sona erecektir, hem de eksiği bulunan üniversiteler biraz daha güçlenecektir. Ayrıca bu şekilde öğretim üyesi yetiştirme programı amacına da ulaşmış olacaktır.

Sonuç olarak Türkiyemiz kazançlı çıkacaktır.

Loading

Previous Ormanlık Alanları Temizlemesini de Bilelim
Next Çekirdeksiz karpuz nasıl meyve tutar?