ZİRAİ İLAÇ BAYİLERİNE BU KADAR YÜK FAZLA DEĞİL Mİ?


Bu haftaki yazımda; zirai ilaç, tohum ve gübre bayilerinin 1 Temmuz’dan bu yana çözmeye çalıştıkları bazı sorunları aktarmaya çalışacağım. “Üç günlük tarım izlenimleri” başlıklı yazımın son kısmında bu konuya değindim… Başlayalım…

1 Temmuz’dan itibaren e-fatura sistemine geçiş yapıldı. Alış veriş yapan müşteriye, yani çiftçiye e-fatura kesilecek. Bunda ne var, herhangi bir market veya eczanede aynı işi yapıyor denilebilir. Ancak tarımda iş ve işlemler onlarda olduğu gibi gitmiyor. Madde madde bunu anlatalım.

-Getirilen danışmanlık sistemine göre üretim alanlarını gezen tarım danışmanları, kullanılması gereken ilaç, gübre vb. ürünleri Çiftçi Kayıt Defteri (reçete)’ne yazmaları, çiftçinin de buna göre alış veriş yapıp yetiştirdiği ürünlere kullanması gerekiyor. Bu danışmanların bitki koruma ürünlerini yazma yetkisine sahip olması gerekiyor. Eğer bu yetkileri yok ise tarım ilaçları yetkili bir mühendis tarafından yazılmalıdır.

Tarım sektöründe işleyiş şuan böyle değil. En azından gezdiğim, gördüğüm, şahit olduğum yerlerde böyle değil. Üretim alanlarındaki işler, genel anlamda bayiler tarafından götürülüyor. Bunun daha fazla detayına inmek istemiyorum. Bu sorunun kesinlikle çözülmesi gerekiyor.

Çiftçilerimizin yukarıda belirtilen gübre, ilaç ve benzeri tavsiyeleri içeren reçetelerini alıp zirai ilaç bayilerine geliyorlar. Böyle varsayalım. Olması gereken bu. Bayilerde ise:

-Üreticiye satılmak istenen bir ilacın Bitki Koruma Ürünleri Takip Sistemi (BKU)’nden düşülmesi için, önce alış-veriş yapan üreticiye e-fatura kesiliyor. Daha sonra satılan ürünün barkodu okutularak, hangi bitki türünde kullanılacağı belirtilerek BKU’dan düşülüyor.

-Üreticiye gübre satılacaksa, önce e-fatura kesiliyor, daha sonra Gübre Takip Siteminden (GTS) barkod okutularak, hangi ürüne verileceği belirtilerek gübre çıkışı yapılıyor.

-Her iki takip sisteminde de bir veri tabanı mevcut. Zirai ilaç bayilerinin firmalardan satın aldığı ilaç ve gübreler, satışı yapıldıktan sonra takip sistemlerine düşüyor.

-Bayiler tarafından ayrıca ücret ödenerek satın alınan e-fatura sistemine, bu verilerin aktarılması gerekiyor. BKU’dan veriler aktarılabilirken, GTS’deki veriler aktarılamıyor. Devletimiz nitratlı gübrelerden dolayı önlem almış ve veri tabanında yer alan bilgilerin aktarılmasına izin vermiyor. Bu veriler olmadan da e-fatura kesilemiyor. Öncelikle stok sorunun çözülmesi gerekiyor.

-Kesilen e-faturaların muhasebeye işlenmesi için ayrıca bunun da takibi şart.

-Konunun bir başka boyutu ise satılan her ürüne e-fatura kesilmesine rağmen, para tahsilinin yapılmaması. Bayiler çoğunlukla veresiye, yani borçla alış-veriş yapılan yerler. E-fatura kesiliyor ama ele geçen para yok.

Üretici ifadesiyle sezon sonu yani yaklaşık 10-12 ay, hatta daha uzun süre sonra para tahsilatı yapılıyor. Fatura tarihi başka tahsilat tarihi başka. Satılan ürünü bir daha rafa koyabilmek için tahsilat yaptığınız tarihlerdeki fiyat farklı hale geliyor.

-Eczanelerde çalışan sistemi getirmek istenildiği gibi bir algı oluşmuş durumda. Doktor-eczane arasındaki sistemi tarıma uyarlamak şuan için imkansız. Beşeri ilaçlarda SGK üzerinden devletimiz eczanelere ödeme yapıyor. Tarım sektöründe hizmet veren bayilere şuan için bunu sağlamak imkansız gibi görünüyor.

-Beşeri ilaçların etkinlik ve kullanılabilirliğiyle ilgili ruhsatlandırma işlemleri, tarım ilaçlarında farklı şekilde sürdürülüyor. Bu da tarım sektörünün başka bir sorunu.

Şimdi konuyu maddeler halinde toparlayalım.

1. Tarım sektöründe danışmanlık sistemi kağıt üzerinde olduğu gibi işlemiyor.

2. Zirai mücadele ilaçlarının reçete sistemi Yönetmelik gereği olması gerektiği gibi işliyor gözükse de öyle işlemiyor. Reçeteyi yazan, imzayı atan, üreticinin arazisini gerçekte gezenler farklı. Bunun düzeltilmesi gerekiyor.

3. Takip sistemleri şuan için e-fatura veremediği için çok yavaş işliyor ve 1 Temmuz’dan sonrası için GTS ek iş gücü getiriyor.

4. E-faturanın kesilme zamanı ile tahsilat zamanı arasında farklılık nedeniyle yaşanması muhtemel sorunlar ilerde baş göstermeye başlayacak.

5. İnternet üzerinden çalışan takip sistemleri uzantısı her ne kadar gov.tr olarak görünse de yazılımların özel sektöre ait olduğu bilgisi duyuluyor.

6. Bayiler e-fatura için ayrıca bir program satın alıyorlar. Bu da ek maliyet getiriyor. Ayrıca bayilere kulak verildiğinde bu sistem de çalışmayacak ama çalışıyor gözükecek algısı var. Sonuç olarak günün sonunda, yani bu işlerin sonunda, üreticiye ek maliyetler geliyor. Kazanamayan üreticiye üret hem de kaliteli olsun demek ne kadar mantıklı?

Loading

Previous HERKES KENDİ MESLEĞİNİ YAPMALI
Next TARIM ARAZİLERİ EHİL ELLERE EMANET EDİLMELİDİR